İzleyiciler

12 Ağustos 2014 Salı

BEYNİMİZİ YIKIYOLAR

Beynimizi yıkıyorlar fakat biz bazen farkında bile olamıyoruz bilinç altımıza gizliden yerleşen okadar çok gizli mesajlar vardır ki anlamamız için baya dikkatli olmamız gerekir.

Evet beynimizi televizyona yerleştirilen subliminal mesajlarla etkiliyolar 


Resime ilk baktığımızda sadece çiçekler görüyoruz fakat bu resimde öyle gizli bir mesaj vardır ki anlaması zor gelebilir bu subliminal mesaj baya önceden kullanılan bi yöntemdir ayrıca bu resimin alt kısmına dikkat ederseniz SEX yazısını açıkça görebilirsiniz arkadaşlar.  



Şimdide fırıldak ailesindeki subliminal mesajı konu alıcaz şöyleki zaten resimin içindeki mesajı kırmızı yuvarlak içine aldık arkadaşlar
gördüğünüz gibi musluğa benzetilmiş bir penis var.

BUNLAR DİNİMİZLEDE DALGA GEÇİYOLAR İŞTE KANITI NEKADAR DİKKATLİ OLSANIZDA BU MESAJLAR AKLINIZIN Bİ KÖŞESİNDE HEP KALICAKTIR


9 Ağustos 2014 Cumartesi

SEN KENDİN OL ÖZENTİ OLMA...

SEN SEVDİĞİN HALDE O SENİ SEVMEZ YA O ÇOK BOKTAN Bİ İŞTİR SEVDİĞİNİ BAŞKASIYLA GÖRÜRSÜN DAYANAMAZSIN İYİ Mİ DEĞİLMİ  MERAK EDERSİN 
AMA ÖĞRENEMEZSİN....
moruk bizde böyledir bazıları gönlünü afedersiniz orospuya bazıları namuslu bi kıza kaptırır kalbi böyledir aga bazıları der o kız orospuda olsa yola koyarım ben öyle olmadığına 3.kez şahit oldum bu arada bazıları nekadar yola koycağına inansada olmaz kız seni kandırır ama içinde fişekler patlar sende safım benim yersin yola koydum diye işte bazıları buna inanırlar ama başarılı olamazlar genelde peki ya namusluyu sevene bakalım birazda aga...

Evet bu kızlarımızın bazıları namusludur gerçekten  bak ha seni seviyosa eğerki bide senden iyisi yok bazıları harbi böyledir hani sevdiğine değer verir hani bazı erkek arkadaşlarıda olsa senin kız arkadaşın sana kahpelik yapmaz böylelerine can kurban baba ama bulmak zor işte bu devirde bulursanız zaten sizden iyisi yok  BU KIZLARA DEĞER VERİN Bİ OROSPUYA DEĞİL......

Bİ başka konuda şudur beyler bazı kızlarımız yada erkeklerimiz ülkenin ağzına sıçarlar bu kahpeler özenti işte aga hep bunlar.Aga bak şimdi bu kızlar ülkemizi amerika zanneder göt göbek açarlar baba  neden biliyonmu ordakiler yapıyo ya öyle onlarda görüyo televizyondan falan amınakoyim hemen uyguluyolar tabi bi  kızımız gördü televizyonda hemen uyguluyo sanalda paylaşıyo hemen bunları diğer kızlarda görüyo hemen sistem aynı baba oda açıyo göt göbek bi bakıyon 2 güne fame bu amcıklar bunlar böyle göbeğe piercing kulağa piercing aha nolmuş lan buna maymun olmuş dersin özenti amcık seni bide bazı amcıklar biliyorum çok küfür ettim ama napıyım aga yok işte 'KALİTENİ BOZARSAN FARKINI KAYBEDERSİN' yazarlar lan senin kaliten ne farkın olsun özenti ibneler yapmayın bilader olmaz yakışmıyo embesil kalıyosunuz göt göbek gören erkek bu acı ve vahim durumu hemen beğenirler acıyom lan size evet bunlar böyledir bide bunların erkek versiyonları var bakk onlarda da durum aynı baba  değişen bişey yok işte hemen hemen... 


Olaya hemen gireyim bilader olay şudur bazıları napar görür justin bieber gibi pezevenkleri özenir işte dap dar pantalonlar götüne bacağına yapıştırlar onu hemen uygularlar kızlar beğencek onları ibneler sizi lan adam gibi giyinsene ibne tayt nedir yada yada göte yapışmış pantalon karımısınız oğlum siz kendinize gelin bak modeller böyle aynı....


Sonra bunlar fitness'a falan giderler yaz gelmeden kas yaparlar herkes de var ya bizdede olsun hani şey misali baba derler ya kafa şırnak vücut paris ha işte bu aga tamda bu sırf sevişmek için bu modele bürünen kahpeler sizi birazcık adam olun  kızlara hava olsun diye yabancı şarkılar işte ne biliyim küpeler falan geç aga bana bunları SİZ KENDİNİZ OLUN KİMSEYE BENZEMEYİN DER ve kaçarım kendinize iyi davranın 

6 Ağustos 2014 Çarşamba

NOSTRADAMUS VE KEHANETLERİ

          NOSTRADAMUS VE KEHANETLERİ

        (GELECEĞİ GÖREN ADAM)



 
İnsanlık tarihinin en büyük kahini Nostradamus'un Adolf Hitler'in yükselişini, Fransız Devrimi'ni, hatta 11 Eylül saldırılarını dahi yüzyıllar öncesinden yazdığına inanılır. 

1503-1566 tarihleri arasında yaşamış ünlü kahinin, eserlerinde şifreli biçimde gelecekten söz eden satırlar var.

Uzmanlar,  Nostradamus'un  o dönemde kilisenin tepkisini çekmemek için sembolik biçimde yazdığı öngörülerinden 2013-2014 yılları için şu dikkat çekici tespitleri çıkardı:

2013-2014: Üçüncü DÜNYA SAVAŞI Çıkacak

2013-2016: Dünya genelinde 4 devlet BAŞKANIı/başbakan öldürülecek.

2016: Şeytani bir öfke Avrupa'yı saracak.




NOSTADAMUS KİMDİR

Nostradamus ya da asıl adıyla Michel de Nostredame (14 Aralık 1503, Saint-Rémy-de-Provence - 2 Temmuz 1566, Salon), Fransız hekim, eczacı, kâhin ve astrolog.

Nostredame soyadının Yahudi olan dedesinden geldiği ileri sürülür. İlaç ve Tıp konusundaki ilk eğitimini, 1529'da kaydolduğu Montpellier Fakültesi’nde aldı. 1531’de soylu bir ailenin kızıyla evlendi. Bu evlilikten iki çocuğu olmuşsa da, eşi ve çocukları 1534’teki salgın SIR
asındanda öldüler. Agen’de tanıdığı Rönesans entellektüeli denilebilecek Julius Sezar Skaliger adlı İtalyandan Okültizm hakkında bir hayli bilgi aldı.

1547’de ikinci evliliğini yaptı. Bu evlilikten altı çocuğu oldu. Anne Ponsard adlı ikinci eşiyle oturduğu ev günümüzde Nostradamus Müzesi olarak bilinir. 1546-47 yıllarında başgösteren veba salgınları sırasında hazırladığı özel tedavi yöntemleri ve ilaçlarla ün yaptı. 1547 ile 1549 arasında yaptığı İtalya yolculuklarında, Milano’da bir simyacı ile tanıştı. Bu simyacıdan öğrendikleriyle 1552’de ilk kitabını ilaçlar üzerine yayımladı.

Tüm çağdaşları gibi, astrolojiyle de ilgilenen Nostradamus 1550’den itibaren gök cisimleri esas alınarak yapılmış kehanetler içeren bir almanak yayımlamaya başladı. Kehanetlerinin ilgi görmeye başladığı o yıllardan itibaren yazdığı dörtlüklere “Nostradamus” imzasını atmaya başladı.Nostradamus terimi Latince’de “bizim hanımımız” anlamına gelmekten ziyade “biz bizim olan şeyleri veriyoruz (damus)” ya da “biz derde deva olan şifa ilacını (pancea, panase) veriyoruz” anlamına gelir.

Nostradamus’un kitaplarındaki kehanetleri açık ve seçik olmayan, yorum gerektiren sembolik ifadelerden oluşmaktadır. Bir okültist olan Nostradamus okultizmin sembolizm ilkesini esas alarak, kehanetlerini hem « yalnızca anlayabilenler anlasın » diye, hem de Kilise ve koyu dindarlar tarafından suçlanamasın diye bir hayli sembolik bir dille kaleme almıştır. Yani geleceğe ait öğrendiği gerçekleri yazmaktan kaçınmamış, fakat kitabındaki bu gerçeklere herkes ulaşamasın diye birtakım örtüleme yöntemlerine başvurmuştur.

(Okültist: Okültizm, geçmiş çağlarda doğa, evren, tesirler, insan ve evren ilişkileri ve gelecek hakkında gerek medyumnik yollarla gerekse aktarılagelen ezoterik tradisyonlar yoluyla edinilmiş derin bilgiler bütünü olarak tanımlanır.)

Nostradamus’un yüzlüklerinde deşifre edilememiş sözcüklerden biri de, özel bir isim olmamakla birlikte, anlamsız bir sözcük olan “chyren” sözcüğüdür. Yüzlüklerde sık sık sözü edilen “Grand Chyren” ifadesinde bir harf oyunu olduğunu varsayanlara göre, Nostradamus’un kimi zaman “en yüce hükmedici”, “alemin hükümdarı” niteliklerini verdiği, ne olduğu anlaşılamamış bu ad, sıradan bir kralı değil, Fransızca’da “Büyük Köpek” anlamına gelen “GRAND CHİEN”i, yani Sirius’un bulunduğu Büyük Köpek (Grand Chien) Takımyıldızı’nı ve bu takımyıldızdaki “Yüce Köpek” lakaplı Sirius’u ifade etmektedir.

GERÇEKLEŞTİĞİNE İNANILAN KEHANETLERİ











Nostradamus, Hitler’in doğrudan adını vermek yerine Hister ismini kullanmayı uygun bulmuştur. Hister, aynı zamanda, Hitler’in kıyılarında doğduğu ve çocukluğunu geçirdiği DANUBE Nehri’nin Latince adıdır.

Nostradamus’un gerçekleşmiş olan en ünlü kehanetleri şunlardır:

1) 2. Henry’nin at üzerinde dövüşürken bir kaza sonucu ölmesi

“Genç aslan yaşlı olana üstün gelecek 

Hem de savaş alanındaki tek bir çarpışmada

Altın bir kafesin içinden gözlerini çıkartacak

İki yara bir olacak ve o zalimce bir ölümü tadacak.” (1:35)

2. Henry, Nostradamus’un uyarılarına aldırış etmeden Comte de MONTGOMERY ile birlikte bir at üzerinde dövüş turnuvasına katılır. İki taraf da üzerinde aslan işlemeleri olan kalkanlar kullanmaktadırlar. Montgomery, Henry’den 6 yaş daha küçüktür.

Dövüşün sonlarına doğru, Montgomery mızrağını indirmekte geç KALır. Darbe sonunda kırılan mızrağın iki parçası, Henry’nin altın kaplama miğfer vizöründen içeri girerek başına saplanır. Bunlardan biri gözüne, diğeri de şakağına saplanmış, ikisi de beyine batmıştır. 10 gün boyunca acı çeken Henry öldüğü zaman, Nostradamus’un “zalimce ölüm” kehaneti de gerçekleşmiştir.

2) Büyük LONDRA Yangını

“Londra’dan, adaletli olanların kanı istenecek

66 yılında yandığında” (2:51)

2 Eylül 1666’da başlayan Londra yangını, 5 gün içinde şehrin büyük bölümünü kül etmişTİR. Her ne kadar adaletli olanların kanı istense de, bu büyük yangında sadece 6 kişi ölmüştür. Bazı yorumcular, “adaletli olanların kanı” tabirinin bir çeviri hatası olduğunu söylemiş, bunu “adalet için kan istemek” ve “Kara Ölüm’ün ARTık hak ettiğini bulması” olarak yorumlamışlardır. Londra Yangını’nda bu hastalığı taşıyan milyonlarca fare ölmüş, şehir bu bakımdan temizlenmiştir.

3) Fransız Devrimi

Nostradamus’un Fransız Devrimi İLE İLGİLİ birçok dörtlüğü bulunsa da, aşağıdakiler en belirgin öngörüleri içerenleridir:

“Köleleştirilmiş insanlar şarkı söylecek, taleplerde bulunacak

Prensler ve lordlar zindanlara hapsolacak

Kafasız aptallar tarafından da bunlar

İleride ilahi kelam olarak anılacak” (1:14)

“Savaş başlamadan önce büyük duvar yıkılacak,

Kral öldürülecek, ölümü bu kadar hızlı geldiği için insanlar yas tutacak

Muhafızlar kan içinde yüzecek

Sen Nehri’nin yakınlarındaki toprak kanla kaplanacak” (2:57)

14 Haziran 1789’da, insanlar, o zamanki monarşinin sembollerinden biri olan Bastille hapishanesine saldırdılar. Bu, hem bütün Avrupa’yı şok eden devrimin, hem de Sen Nehri kıyılarına kurulan giyotinin inip kalkmaya başLAMASının başlangıcıdır.

4) 2. Dünya Savaşı ve Hitler

Nostradamus, Hitler’in doğrudan adını vermek yerine Hister ismini kullanmayı uygun bulmuştur. Hister, aynı zamanda, Hitler’in kıyılarında doğduğu ve çocukluğunu geçirdiği Danube Nehri’nin Latince adıdır. Aşağıdaki dörtlüklerin 2. Dünya Savaşı ve Hitler ile ilgili olduğu üzerinde fikir birliği vardır:

“Batı Avrupa’nın derinlerinde bir yerlerde

Fakir insanların bir çocuğu olacak

Konuşmaları ile milyonların aklını çelecek

Ve Doğu’nun İmparatorluğu’nda da beğenilecek.” (3:35)

Bu dörtlüğün Hitler’in çocukluğunu, karizmatik ve etkileyici kişiliğini, son olarak da Almanya’nın Japonya ile kurduğu ittifakı ifade ettiğine inanılır.

“Aç canavarlar nehirleri geçecek

Savaş alanındakilerin büyük bölümü Hister’e karşı gelecek

Büyük olan demir bir kafese sürüklenirken

Almanya’nın çocuğu hiçbir şey görmeyecek.” (2:24)

Bu dörtlüğün Hitler’in nehirleri aşıp çeşitli bölgeleri ele geçirmesi ama sonunda Müttefiklere yenilmesi anlamına geldiği düşünülür.

5) Franco’nun Sürgünü

“Franco, Castille’den çıkıp birliği terk edecek

Elçi isteklerini reddedip ayrılık yaratacak

Rivera’nın insanları çekişmenin içinde olacak

Ve körfeze girişi engelleyecek.” (9:16)

Bu dörtlük, İspanyol diktatör Franco ve ondan önce dikatötrlük rejimi kuran Rivera’ya işaret etmektedir. 1936’da, sol eğilimli cumhuriyetçi hükümet Franco’yu Kanarya Adaları’na sürgüne göndermiştir (ve körfeze girişini engellemiştir). Franco, milliyetçi hükümet darbesinden sonra İspanya’ya dönüp askeri cunta kurmuştur.

6) Louis Pasteur

“Yüzyıllardır saklanan, kayıp şey bulunacak

Pasteur yarı tanrı gibi övülüp göklere çıkartılacak

Bu, Ay büyük döngüsünü tamamladığında gerçekleşecek

O [Pasteur] başkaları tarafından hor görülecek” (1:25)

Mikroorganizmaların varlığını tespit eden ilk bilimadamı Pasteur, aynı zamanda kuduz ve şarbon aşılarını da yapmıştır. Bilim çevreleri tarafından ise sık sık bulgularını tahrif etmekle suçlanmıştır.

7) Charles de Gaulle

“Roma ve Annemark’ın Herkül kralı

Üç defa ünvanlandırılan de Gaulle yol gösterecek

İalya ve St. Mark’dan bazılarını titretecek

Herkes üzerinde yer alan ilk hükümdar olacak.” (9:33)

Charles de Gaulle, ilk önce Özgür Fransız Kuvvetleri’nin lideri, daha sonra da 2. Dünya savaşı sonrasında kurulan geçici hükümetin ve bunu takip eden 5. Fransız Cumhuriyeti’nin ilk başkanı olmuştur (üç defa ünvanlandırılan de Gaulle).

8) Kennedy suikasti
“Eski bir iş sonunda yapılacak,

Çatıdan gelen şey ile büyük adam harap olacak

Bu işten, zaten ölü olan bir masumu sorumlu tutacaklar

Asıl suçlu sisli çalılıklarda saklanacak.” (6:37)

Buradaki “eski iş”in, 2. Dünya Savaşı’nda Naziler’e yardımcı olan Joseph Kennedy’yi ‘lanetleyen’ Yahudiler’in işi olduğu yorumlanır. Bazıları ise, Sezar ve Brütüs örneğinde olduğu gibi, John F. Kennedy’nin ihanete uğraması olarak . Bir diğer yorum da, suikastte Farmasonlar’ın parmağı olduğudur. Ancak, o zamanlar aleyhlerine karalama kampanyası yürütülen Farmasonlar’ın bu işe de bulaştırılması gerçek olmaktan daha çok bir iftira olarak görülmüştür.

Kennedy suikasti ile ilgili söylentiler, Kennedy’yi öldüren kurşunun Lee Harvey Oswald’ın silahindan çıkmadığı yönündedir. Zaten bazı görgü tanıklarının söylediğine göre, Kennedy’ye, üzerinde ot bitmiş küçük bir tepeden ateş edilmiştir.

Lee Harvey Oswald da, polis istasyonundan hapishaneye taşınacağı sırada yine Kennedy gibi suikaste uğramıştır.

“Büyük insan o gün bir yıldırımla vurulacak,

Bu kötülük öngörülüp yazılı olarak bildirilecek

Öngörüye göre bir diğeri de gece vakti ölecek

Reims ve Londra’da karışıklık, Tuscany’de salgın varken.” (1:27)

Bu dörtlük de, suikastlerin zamanlarına işaret etmektedir. John F. Kennedy öğlen 12.00, Robert Kennedy ise gece 01.00 sularında öldürülmüştür. Jean Dixon’ın John F. Kennedy’yi özellikle de basın yoluyla uyarmaya çalıştığı söylenir. Robert Kennedy’nin öldürüldüğü 1968 yılında Londra ve Paris’de (Reims) öğrenci eylemleri vardır. Ayrıca, salgın hastalık korkularını da beraberinde getirmiş olan Büyük Floransa Seli de 1968 yılında olmuştur. 

MASONLARIN AMACI (KISA ÖZET)

Masonluğun bir evrensel amacı vardır. Özetle şöyle denilmektedir: Dünya üzerindeki tüm toplumların ve ayırımsız olarak tüm insanların barış, esenlik, güven ve mutluluk içinde yaşayabilmeleri için gerekli olan ortamın, koşulların ve karşılıklı anlayışın sağlanması.

Sözü edilen bu “evrensel amaç” olsa olsa bir “ülkü” olarak nitelendirilebilir. Bu nedenle güncel bakımdan bu amaç ile bağlantılı olmak üzere, pratikte şöyle amaçlar edinilmiş ya da hedefler saptanmıştır:

 İnsanlar arasında ortadan kaldırılmasına olanak bulunmayan çeşitli farklılıkların, bir “ayırım ve çatışma nedeni” olmasının giderilmesi;

 Bilgisizlik (cehalet) ve bağnazlık (taassup) ile savaşılarak toplumlarda bunların giderilmesi;

 İnsanlığın gelişimini, giderek evrimini sağlayan her türlü ilkenin yaygınlaştırılması;

 Bunların önderliğini yapabilecek nitelikte bireylerin yetiştirilmesi.

Bir diğer benimseyişe göre; Masonluğun amacı bilimsel yöntemle ve akıl verilerinin ışığında gerçeklerin araştırılması olarak belirtilir ama böyle bir amaç olsa olsa Masonluğun kendi içinde geçerli sayılabilir.

Masonluğa saldırıda bulunanlar, bu kurumun birtakım gizli hatta kötü ya da onaylanmayan amaçlar peşinde koştuğunu söyleyip durur. Yanlış! Böyle bir şey yok.

Masonluğun amaçları gizli değildir; hiçbir zaman da gizlenmemiştir. Üstelik bu amaçlar, nitelikleri gereği, gizli olamaz. Bu yüzden kamuoyunda bilinmelerinin yararı vardır. Fakat ya noksan bilinmiş ya da yanlış anlaşılmışlardır. Dahası olduğundan farklı gösterilmesine çalışılmıştır. Bu arada, elbette Masonluğun yukarıda belirtmiş amaçlarından hoşlanmayanlar da olabilir. Öyleyse, bu amaçların uygun olmadığını, Masonluğun amaçlarını değiştirmesi gerektiğini söylemeleri gerekir; Masonluğu kötülemeleri değil.

Masonluğun amaçlarına ilişkin yanlış bilgiler, öncelikle, çeşitli nedenlerle Masonluğa karşıt olanların propagandalarından kaynaklanmıştır. Amaçları hiç de gizli ve saklı olmadığı halde, Masonluğun baştan sona sırlarla örtülü olduğu sanılmış ya da ileri sürülmüştür. Bunun nedeni de mason örgütlerinin (locaların) çalışmalarına yalnızca masonların katılabilmesidir. Masonluğun, bu işin arkasında saklı tutulan bir takım kötü amaçları bulunduğundan kuşkulanılmış ya da mason örgütlerinin bu şekilde (ezoterik) çalışması hoş görülmediğindendir ki, amaçlarının da olduğundan farklı, kötü gösterilmesine çalışılmıştır.

Kuşkusuz bu aşamada «Masonluğun amaçların yanlış bilinmesinde masonların da kusuru yok mu?» diye bir soru beklenir.

Vardır.

Masonların, önceleri amaçlarını anlatmakta oldukça tutuk davranmış oldukları söylenebilir. Bunları doğru dürüst anlatmaya kalkıştıklarında ise, konunun yalnızca “Masonluğun amaçları” ile sınırlı kalmadığı, daha başka bilgiler vermek üzere zorlandıkları görülmüştür. Özellikle loca toplantılarında neler yaptıklarını da açıklamak zorunda kalmışlardır. Bundan çekinmişlerdir. İşte bu noktada haklıdırlar çünkü Masonluk ezoterik bir kurumdur. Ancak bunun anlatılması zordur. Böyle olunca, Masonluğa karşıt olanlar, kendi savlarını destekleyebilmek için, Masonluğa birtakım sapkın amaçlar yakıştırmışlardır.

Dünyanın hemen her yerinde masonlara yöneltilmiş birtakım suçlamalar, kamuoyunda oluşturulmuş çeşitli yanlış kanılar vardır. Bunların arasında “devletleri ve toplumsal düzeni yıkmak”, “bir Dünya Devleti kurmak”, “Tanrı'ya karşı şeytanla iş birliği yaparak insanları dinsizliğe ve inançsızlığa götürmek”, “evrensel bir din oluşturmak”, “masonlara politik ve maddi çıkarlar sağlamak”, “birtakım fanatik ve zümresel ideolojilere hizmet etmek” sayılabilir.

Bu yanlış kanıların oluşumunda öncelikle Masonluğa karşıt olanların art niyetle yaptıkları sistematik olumsuz propagandaların, çıkarttıkları akıl ve mantığa sığmaz söylentilerin etkisi vardır. Bunun dışında, kimi kişi ve çevreler, Masonluğun amaçlarını ve ilkelerini kendi kişisel ya da zümresel çıkarlarına aykırı görmüşlerdir. Öyledir de... Kendi çıkarlarını koruyabilmek için Masonluğu kötülemeye girişmişlerdir.

Yine bir soru: «Masonlar kendilerini niçin savunmamış?»

Masonların kendilerini savunmaya girişmemelerinin gerekçesi, soğukkanlı davranıp “demagojiye girmekten sakınmak” olarak belirtilir. 

Masonların bu tutumu Masonluğa karşıt olanların işine yaramıştır. Bu kez, hem masonlar hem de genel olarak Masonluk hakkında her şey söylenir, akıl ve mantığa sığmaz hurafeler anlatılır olmuştur. Özellikle genel kültür düzeyinin yeterince gelişmemiş olduğu toplumlarda, toplumsal töre uyarınca kötü ve yanlış olarak benimsenen her şey kolayca Masonluk ile bağdaştırılabilir bir biçime sokulmuştur.

Bir günah keçisi arayanlar için “Masonluk” en elverişli sayılıp kullanılmıştır. Düşünün ki Türkiye’de bir televizyon kanalında 1940’lı yıllardan kalma bir filmden parçalar sanki bir mason locasındaki çalışmalar gibi yansıtılmıştır.

Bütün bunlardan sonra, ister mason olun ister olmayın, gelin de Masonluğun ne gibi amaçları olduğunu kamuoyuna anlatın.









5 Ağustos 2014 Salı

Rap'in Doğuşu ve Kısa Özeti


Rap müzik 1970'lerin başında New York'un siyah gettolarında doğdu. Harlem, Bronx gibi siyahların yoğun olduğu yerlerdeki ezilen ve siyahi müzisyenler rapin temellerini attı. Jazz, R&B (Rhytme and Blues) ve Funk müziklerini karıştırıp bir beat (müzik altyapısı) yapıp üstüne de rhyming (uyak) yaparak Freestyle doğaçlama olarak yeni bir müzik akımını başlattılar, RAP. Rap İngilizcede zaten vuruş demektir. Bunların yanında insanların adrenalin, reklam, illegalite ve en önemlisi sanat ihtiyaçlarını karşılayan GRAFFITI sanatı özellikle Paris, New York ve Berlin başta metropollerde ve gettolarda kendine yer buluyordu. BOL GİYİNMEK ise düzgün fiziği belli etmeyi ve dar giyimden oluşan rahatsızlığı protesto ve insanları özgür bırakarak rahatlığı ön plana çıkarıyordu.BREAKDANCE ise gerek figürleri gerek çeşidi ve gerekse fiziği kullanışıyla aşırı efor ve heyecan isteyen bir dans türüdür. Bugün rap müziğin kurucusu ise DJ Kool Herc olarak kabul edilmektedir. Rap müzik seksenlere kadar ciddi anlamda bir ilgi görmedi. Ama seksenlerde müzikle beraber teknolojinin de gelişmesi rap'te kullanılan sampleların (üst müzikler) rock, klasik müzik v.b. türlerin de çoğalmasıyla rap ciddi anlamda bir patlama yaşadı. RapperLar çeşitli düetlerle adlarını duyurmaya başladı. Bu sayede rap başta Amerika ve Avrupa metropolleri olmak üzere tüm dünyaya yayılmaya başladı. Rapteki bu zenginlikte rape oldskool, newskool, gangsta gibi kollar kazandırdı. Ama bunların en önemlisi East Coast,West Coast ayrımıdır. West Coast Rap daha çok seks, para, silah, hayatın güzelliklerini konu alırken, East Coast Rap daha politik, depresif, adaletsizlik, eşitsizlik gibi konuları ele alıyordu. Dediğimiz gibi Rap gelişmekteyken tabi bunu ilk fark edenlerden biri de Uluslararası Kapitalist Müzik Şirketleri oldu. Rapper'larla büyük anlaşmalar yaparak, geniş reklamlarla rap üstünden milyarlarca dolarlar kazanmaya başladılar. Özellikle Rapteki DISS olayı yani laf atma, inanılmaz reyting sağlıyordu ve satışları da artırıyordu. Doksanlarının sonuna doğru tüm dünya gençliği Hip-Hop Kültürü'ne (maalesef körü körüne moda olduğu için katılanlarda dahil) katılmaya başladı. - Rap Neden Poltiktir? Rap 1970'lerde metropolün fakir siyah gettolarında doğdu. Siyahlar dünyaya demokrasi getirme yarışındaki Amerikada her zaman 2. sınıftırlar. Leninin en güzel tahlillerinden biriyle; Dünya ezenler ve ezilenler olarak ayrılmıştır. Bu yüzden rap ezilenlerin müziği olarak doğdu. Bugün Fransadaki rapperların çoğu siyah yada Arap, Almanyada da siyah yada Türk, İngilterede ise yine siyah yada Hintler bu işi yapıyorlar. Çünkü rap 2. sınıf olmak, bir yerlere ait olmamak (ulusal ve bireysel bazlarda), ezilmişlik, itilmişlik insanları agresifleştirir, suça teşvik eder. Bu yüzden rapte bol küfür ve hakaret vardır. Rapin ilk dönemlerinde Amerikada beyaz adama karşı, siyahların ezilmişliği, Avrupada azınlık- yabancı olmanın burukluğu ve ana ulusa entegre olamama sorununu ele almıştır. Pop gibi düzenin müzikleri sadece aşk ve güzellikleri konu alırken, Rap altmışlardaki isyan bayrağını Rocktan kapmış bulunuyordu ve protestliğin tahtına oturmuş durumdaydı. Rap, işbirlikçi- yalancı politikacılara küfretti, çalışanların sorunlarını anlattı, dünyanın içinde bulunduğu durumu izah etti, sistemdeki aksakları eleştirdi, her ne kadar Amerikan orijinli bir müzik olsa da (gerçi kökeni değil, düzene bakış açısı önemli) emperyalizme, kapitalizme, siyonizme, adaletsizliğe, eşitsizliğe, insanlık gibi temel değerleri anlattı. Örneğin sevilmeyen bir politikacıya sadece sandık başında ve toplumsal baskılarla cevap verilebilirken, müzik yapmak uğruna sanatı katleden bir müzisyene kasetini almayarak cevap verebilirken, rapTe bu kızıldığı her anda belli edilebilir. Rapte FREESTYLE vardır yani doğaçlama, Anadoludaki aşık atışması gibi. Örneğin o dönem sosyal uçurum artmışsa zenginlere, ülke bütünlüğü tehlikedeyse bölücülere, sevgiye karşılık alınamıyorsa aşka bile Sözlü saldırıda bulunulabilir. İşte Rap bu yüzden pop gibi kişiyi aşkla kısıtlamaz. 










TURKÇE RAP Kısacası Rap= Özgürlük - Türkiye'mizde "Türkçe Rap": Rapte kullanılan altyapılar her ne kadar da etnik motifler taşısa bile rapte esas olan dildir. Bu yüzden Türkiyenin Rapi TÜRKÇE RAPtir. Ama ilginçtir Türkçe Rapin temelleri Türkiyede değil Almanyada atıldı. Her ne kadar demokratik görünse de neo-nazi temellerinden kurtulamamış olan Almanyada ezilen azınlıklar ve yabancıların yaklaşık 4 milyon nüfusla Türkler gelmektedir (Bu sırada Almanyanın nüfusu yaklaşık 80 milyon). Almanyadaki Türkler doksanların başından itibaren Türkçe Rape yöneldiler ve 1995te Cartelle beraber Türkçe Rap patladı. 

RİHANNA VE İLLUMİNATİ (GİZLİ DÜNYA)

Albümün İçeriği
Bir önceki albümde ( Good girl gone bad) Rihanna’ya yapılan işkenceleri Disturbia şarkısıyla, Şeytanla olan anlaşmasını Umbrella şarkısıyla, programcısını (Handler) Rehab şarkısıyla öğrenmiştik.Bu albümde ise işkenceler ve programlamalar sonucu oluşan alterleri yani karakterleri görüyoruz.Hırs, acı, cinsellik, korku ve daha bir çok duyguyu hissedebiliyoruz.Şunu da söylemeden geçemeyeceğim.Bu albümü bir çok eleştirmen Chris Brown a sert bir tepki olarak adlandırmıştı.Rihanna’ ya uygulanan işkencenin suçu Chris Brown’a atıldığını düşünüyorum.Rihanna sert tavrı vs. tamamen zihin kontrolü ve işkencelerle alakalıdır.Tabi ki buna karı çıkanlar olacaktır.




Albümün kapak remi bu şekilde.Bakın bunu milyonlarca defa söyledim.Eminim ki yine çıkıp aksini söyleyecekler olacaktır.Siz bütün dünyaya dağıtılacak bir albüm yapıyorsunuz.Bunu kapağının özenle hazırlanmış olması gerek.Yani yok yanlışlıkla elini koymuş, saçı gözüne gelmiş olamaz mı diye bir şey söz konusu olamaz.Burada anlaşalım arkadaşlar.



Ve yine tek göze vurgu var.Boynundaki zincirde dikkat çekiyor.Zincir esirliği belirtir.




Tek göze vurgu.Ve vücudu zincirlerle bağlanmış.Rihanna açık açık esir olduğunu söylüyor.Ve korseye dikkat edin.Cinsellik kokan her şeyde korse , jartiyer , kamçı, kelepçe vs. vardır.

MAD HOUSE.. isimli şarkının reklam resmi.Açıkçası bu albümle Rihanna’nın ne kadar güçlü olduğunu gördüklerini söyleyenler vardı.Ben bu fotoğrafları gördükçe Rihanna’nın ne kadar çaresiz olduğunu görüyorum.